Geleceğe Yön Veren Stratejik Akıllı Teknoloji Trendleri

Akıllı dijital ağlar, gelecekteki dijital iş platformları ve ekosistemleri için bir temel oluşturuyor. BT liderlerinin rekabet avantajı yaratmak için eğilimleri dikkate alması, stratejik başarı için en önemli adımların başında geliyor. Bu amaç için hazırlanan ve Gartner tarafından yayınlanan stratejik trendler raporu sektördeki fırsatları, gelişmeleri ve gelecek öngörülerini detaylarıyla ortaya koyuyor.

Stratejik trendi ‘’intelligent- digital- mesh’’ ana temalarıyla inceleyen raporda, yapay zekanın ve IoT teknolojisinin geleceği, genel eğilimler ve beklentiler hakkında önemli bilgiler yer alıyor. İşte rapordan bazı satır başları.

Yapay zeka ve gelişmiş makine sistemleri

Önümüzdeki birkaç yıl içinde yapay zeka ve makine öğrenmesinin geldiği seviye, teknolojik alt yapıya sahip tüm hizmet, iş ve uygulama alanlarını genişletecek. Öğrenen, uyarlayan ve özerk olarak hareket edebilen sistemler geliştirmek, üreticiler açısından önümüzdeki üç yılda rekabetin en keskin hatlarıyla yaşanacağı alan olarak görülüyor.

İş modellerini ve ekosistemleri yeniden keşfetmek ve müşteri deneyimini yeniden yapılandırmak için yapay zeka ve makine öğrenimi kullanma yeteneğinin geliştirilmesi, 2025 yılına kadar dijital girişimlere getiri sağlayacak. Birbiriyle bağlantılı üç eğilimin (yapay zeka ve gelişmiş makine öğrenimi, akıllı uygulamalar ve IoT) 2017 yılında stratejik trendleri için akıllı bir ‘’temel’’ oluşturacak.

AI ve gelişmiş makine öğrenimi derin öğrenme, yapay sinir ağları ve doğal dil işleme gibi teknolojileri içeriyor. Yapay zeka ayrıca belirli bir eylem için programlanmadan, anlama, öğrenme, öngörme ve uyarlama yetenekleri ile bağımsız çalışarak daha gelişmiş sistemleri etkinleştirebiliyor. Örneğin, makine öğrenimi büyük yatırımlar gereken altyapı sistemlerinin çalışma koşullarını ve hatalarını ortaya koymak için şimdiden olasılık modelleri oluşturabiliyor.

Akıllı uygulamalar, gelişmiş analizlerin yanı sıra iş süreçlerinde daha fazla özerklik sağlayacak. Yapay zeka destekli doğal dil tanıma, sesli arayüzlerle yönlendirilen, sanal kişisel asistanlar (VPA) gibi yeni uygulamaların yaygınlaşmasını mümkün kılacak.  Güvenlik araçlarının yanı sıra ERP gibi kurumsal uygulamalara da yapay zeka destekli bazı yeteneklerin eklenmesi bekleniyor. Rapora göre 2018 yılına gelindiğinde, dünyanın en büyük 200 şirketinin büyük bir bölümü, büyük veri ve analiz araçlarında akıllı uygulamaları kullanıyor olacak.

Akıllı cihazlar temel olarak bilgi işlem cihazları ve Nesnelerin İnterneti (IoT) algılayıcıları ve yapay zekayı kullanır ve bağlı bir bulut hizmetinde gömülü gelişmiş makine öğrenme yeteneklerine sahiptir. Bu gelişmiş yetenekler, birkaç yıl içinde ‘’gelişmiş robotlar’’ gibi çok sayıda yeni ‘’akıllı nesneleri’’ mümkün kılacak. Gelişmiş robotlar mağaza tezgahlarından kendi kendine çalışan traktörlere ve çiftlik verimliliği artıran dron uygulamalarına kadar çeşitli sektörlerde fırsatlar yaratacak. Rapora göre akıllı cihazlar geliştikçe, başka akıllı cihazlarla ve birlikte hareket ederek işbirlikçi yeni bir modele geçecek.

VR ve AR: Gerçek ve Sanal Dünyalar Bir Araya Geliyor

Fiziksel ve dijital dünya arasındaki çizginin giderek bulanıklaşması dijital işletmeler için yeni fırsatları da beraberinde getirecek. İlerleyen yıllarda dijital dünya, fiziksel dünyanın giderek daha detaylı bir yansıması olacak ve dijital dünya fiziksel dünyanın bir parçası olarak görünecek. Böylece yeni iş modelleri ve dijital ekosistemler için verimli bir zemin oluşturacak.

VR( Virtual Reality ) ve AR (Augmented Reality) bireylerin birbirleriyle ve yazılım sistemleriyle etkileşim kurma biçimini değiştirerek kapsamlı bir ortam yaratacak. Gerçek ve sanal dünyaları harmanlayan AR, işletmelerin grafikleri gerçek dünyadaki nesnelerle bütünleşmeyi sağlayacak. Zaman içinde AR ve VR tüm insan duygularını da içererek görselliğin çok daha ötesine geçen bir deneyim sunacak.

IoT ve Digital Twins

3 ila 5 yıl içinde milyarlarca IoT, fiziksel eşyaların veya sistemlerin dinamik yazılım modelleri olan ‘’ dijital ikizler ’’ tarafından temsil edilecek. Kuruluşlar bir şeyin bileşenlerinin nasıl çalıştığına ilişkin fizik verilerinin yanı sıra fizik dünyasındaki sensörler tarafından sağlanan veriler kullanılarak gerçek dünya koşullarını analiz ve simule etmek, değişikliklere yanıt vermek, işlemleri geliştirmek ve değer katmak için dijital ikizleri kullanabilecek.